Yırca Köyü sabunevimiz geçtiğimiz yıl Fongogo’da 10.000 TL fonlandı!

Bu fon sayesinde, sabunevimiz güzelleştirdik. Kendi dilimizle söylersek atölyemiz “pek kadın” oldu. Yetinmedik zeytinyağlı sabun üretimine de başladık. Üretim düzenimizi şekillendirdik. Bir yılda sonra köyde neler mi oluyor?

Çabalıyoruz. Her şeyden önemlisi hala 34 kadınız ve köyümüzdeki mücadelemizi sürdürüyoruz. Birlikteliğin, paylaşımın ve umudun gücü ile her an hem kendimize hem ailemize hem köyümüze hem dünyamıza faydalı işler yapmaya azimle devam ediyoruz. Gelişiyoruz. Bir yılın sonunda, sabunevinin sahibeleri olarak projeyi, İstanbul’dan yöneten ve bize emek veren Temel İhtiyaç Derneğinden devraldık. Yırca Köyü Derneğimizle artık her detayı kendimiz yönetiyoruz. Bir iktisadi işletme kurduk, yalnızca Yırca Köylüsü ve kadınları olarak birlikte başardık: Yırca Hanımeli İktisadi İşletmesini ortaya çıkardık.

Yır

 

 

 
 

 
 

 

 
 

 

 

 

Öğreniyoruz. Kalıp üretimini öğrendik. Artık üç boyutlu yazıcılarla her kişi ya da kuruma özel geliştirdiğimiz sabun modellerimizin kalıplarını da kendimiz üretiyoruz. Bal mumu ile mum yapmayı da öğrendik. Birçok da sipariş aldık. Zeytinyağlı sabunlarımızsa pek kadın oldular. Markamızı el ve ev ürünleri olarak konumladık. Köy üretimi yaparak birçok ürünle karşınıza çıkıyoruz.

Örgütleniyoruz. Sadece ürün geliştirmeyi değil birlikte çalışmayı da öğreniyoruz. Köy okulunda toplanıyoruz. Görev paylaşmayı, yeni görevleri ya da bilgisayar kullanımı gibi hiç bilmediklerimizi birlikte çalışarak öğreniyoruz. Paylaşıyoruz. Tam 34 kadın bir aradayız. Kentin köyümüzde dahi yok ettiği imece kültürünü yeniden canlandırdık. El emeğiyle üretiyoruz, ürettiklerimizle gelir elde ediyoruz ve geliri adaletli bir yöntemle paylaşıyoruz. Sayımız, sabunevinin şu anki gelir ve iş kapasitesinin çok üzerinde. Kişi başı gelirimiz çok az. Ama paylaşmak, normalimiz. Sayımızın azalmasını istemeyiz, biz birlikte biriz!

Yırca 2

 

 

 

 

 

 

 

İnanıyoruz. Köyümüzde şimdiye dek yaşadıklarımız bize sakin bir hayat fırsatı sunmadı. Termik santral geldi bizi buldu; kül barajı tarlalarımıza kondu; kar hırsından gözü dönmüş şirket zeytinlerimizi yuttu; koca otoyol yaşam dolu tarlalarımızı mesken tuttu. Ama! İnanıyoruz, köy hayatımızı hep canlı tutacağız. Kente kaçmadan bizden sonrakilere köy kültürümüzü aktaracağız ve köyümüzde yaşayabilmenin bir yolunu bulacağız.

Heyecanlanıyoruz. İnancımız ve hayata duyduğumuz aşk içimizi kıpır kıpır ediyor. Bir sonraki adım ve olacakları izlemek kalbimizi hızlandırıyor. Şimdilerde düşlüyoruz, köyümüzde eski bir taş evi alıp, geçmişteki yavız hayatla tekrar doldurmayı ve içine pek kadın gülümsemelerimizi eklemeyi. Hep birlikte köyümüzü unutmadan, bağı koparmadan üretebileceğimiz yeni bir atölyeyi; yuvayı.

Yırca Görsel 1