Başarılı genç yönetmen ve yazar Deniz Tarsus bize eşsiz projesi Varvara‘yı anlattı!

Seni kısaca tanıyabilir miyiz?

Ben Deniz Tarsus. Bodrum’da doğdum büyüdüm. Üniversite için İstanbul’a yerleştim. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema-Tv Bölümü’nü bitirdikten sonra kendi projelerim için çalışmalarımı sürdürdüm. Üç kısa film yazıp yönettim. Belli festivallerde yarıştı filmler. Ayrıca video projelerim oldu. Bir yandan da öykü yazıyorum. İlk öykü kitabım ‘Ozo Ozo Çakta’ Dedalus Yayınları’ndan çıktı. İkinci kitabım ‘Ayrıkotu’ Can Yayınları tarafından yayımlandı. İlk çocuk kitabım ‘Babam Bir Astronot’ ise Can Çocuk Yayınları’ndan çıkıyor. Sonuç olarak yaklaşık dokuz senedir bu büyük kentte nefes almaya çalışıyorum.

Şimdi de elimizde güzel ve heyecan verici bir proje var. Bodrum’un insanları, sünger avcıları hakkında. Belgesel projesinin çekimlerini tamamladık. Post aşamasında belgesele son şeklini verip sunmak istiyoruz.

var.fw

“Varvara” nasıl bir proje?

Belgesel projemizin konusu 1980’lerde son bulan bir meslek hakkında. Süngerciliği meslek edinmiş dalgıçların ve deniz adamlarının hikayelerini anlatmak amacımız elbette. Ancak süngercilik artık ölü meslek. Türkiye’de yapılmıyor.

Röportajlarımızı tamamlayıp masaya oturduğumuzda elimizde konuşmalar dışında materyal olmadığını fark ettik. Bu da belgeseli sıkıcı bir formata sokuyor ister istemez. Birileri oturmuş sürekli konuşuyor. Bu da izleme keyfini çokça azaltan bir seçenek. Süngerciler faal çalışmadığı için elimde çekebileceğim materyal de kalmıyor. Öyle olunca animasyonla belgeseli görsel olarak güçlendirmek istedik. Sünger avcıları konuşurken anlatılan mevzuya paralel animasyon planlar ekleyeceğiz özet olarak.

Filmin festivallerde gösterileceğini ve yarışacağını umuyorum. Bir ödülümüzde destekçimizi sponsorum olarak göstereceğim. Festival kartıyla istediği film gösterimine girebilecek, kısacası festival konuğumuz olacak. Bir diğer ödülde ise destekçimizi alıyorum ve güzel bir yemeğe çıkıyoruz birlikte. Bir başka ödülde ise Kalimnos turu var. Kalimnos’ta hala faal çalışan sünger dükkanları var. Hatta orada birkaç çekimimiz de oldu. Destekçimizle birlikte dükkanları ve adayı dolaşmayı planlıyorum. Diğer ödüllerimizde ise özel tasarım baskı tişörtlerimiz, kamera arkası görüntülerimiz ve  denizden çıkarılmış Yunanistan’dan gelen sünger gibi hediyelerimiz var.

Kitlesel fonlamanın Türkiye’deki gidişatını nasıl buluyorsun?

Türkiye’de fonlama sisteminin yeni yeni gelişmeye başladığını görüyorum. Fongogo’nun çok faal ve etkin çalıştığını, projeleri bir üst kademeye taşımak için belli stratejiler geliştirmeye çalıştığını gördüm. Teşvik ve takdir doğru yönlendirmelerle aşamalandırılmış. Türkiye’de özellikle benim sektörüm, sinema sektörü için fon-destek çok çok az. Çok az kurumdan kısıtlı destek verilebiliyor. Yurtdışında bunun çok doğru kademelere getirildiğini gördüm. Ancak Türkiye’de destek belli kesimlere ve kişilere gidiyor sadece. Para akışı belirlenmiş önceden. O yüzden internet üzerinden fonlama yoluna gitmek çok büyük destek ve teşvik bizim için.